Word dosyasında; "GİZLİ" ibareli bir belge olduğu, Konu bölümünde "Diyarbakır Dicle Üniversitesindeki irticai ve bölücü faaliyetler" başlığının olduğu, Açıklama bölümünde ise "K.K.K.lığma payfix mail adresi ve 1 nci Or.K.lığma gönderilen imzasız bir mektupta Dicle Üniversitesi ile ilgili olarak" açıklamasının olduğu, yazı içeriğinde ise Dicle Üniversitesindeki bazı öğretim üyelerinin isimleri ile bu şahısların irticai faaliyetlerinin rapor halinde düzenlendiği, son bölümde ise "söz konusu mektup 24 Şubat 2004 günü değerlendirilmek üzere Gnkur.Bşk.lığma gönderilmiştir" ibaresinin yer aldığı görülmüştür. G.Antep üniversitesi" "G.Antep Üniversitesi 10-09-02" isimli Word dosyalarında; 07.02.2002 tarihli, Gaziantep Üniversitesindeki uygulamalar başlıklı bir belge olduğu, Öncesi: başlığı altında "2001 yılanda,G.Antep Üniversitesi'nde, irticai yapılanma olduğu yolunda aynı içerikli iki adet ihbar mektubu alınmıştır. Malatya Darende İlahiyat Fakültesi’’ isimli word dosyasında; Hürriyet Gazetesinin bir haberiyle ilgili Darende ilahiyat Fakültesinde yapılan araştırma olduğu, Jandarma Genel Komutanlığının değerlendirmesinin yer aldığı, son bölümde "Sonuç olarak; fakültenin irticai amaçlı vakıf ve derneklerin etkisinden kurtarılabilmesi için, il merkezine nakledilmesi ve yöneticilerinin değiştirilmesinin zorunlu olduğu kanaatine varıldığı" şeklinde bir rapor olduğu görülmüştür.
Word dosyasında; Fırat Üniversitesinin mezuniyet gecesiyle ilgili rapor, gecedeki etkinliklerin ideolojik olarak bir değerlendirmesinin yapıldığı görülmüştür. Şeklindeki beyanından da yapılacak provokasyonlar için hazırlıkların çok profesyonelce yapıldığı anlaşılmaktadır. 3- Boğaziçi ve Sabancı Üniversitelerinin 23-25 Eylül 2005 tarihleri arasında düzenledikleri "Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü döneminde Osmanlı Ermenileri" konulu sempozyumla ilgili 23.09.2005 günü Milli Güç Platformu ve Büyük Hukukçular Birliği Derneği tarafından Bahçelievler'deki Bölge İdare Mahkemesi önünde basın açıklaması yapıldığı tespit edilmiştir. Tape:109, 30.04.2007 günü saat:15.16'de M.Fikri KARADAĞ ile Tayyar..? 28.10.2005 günü saat 11.00 sıralarında Fener Rum patrikhanesi önünde Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği, Milliyetçi İşadamları Derneği, Türk Ortodoks Kilisesi ve Noel Baba Vakfı tarafından ortaklaşa bir protesto gösterisi düzenlenmiş, Noel Baba Vakfı başkanı Muammer KARABULUT tarafından basın açıklaması okunmuş, Patrikhane kapısına bir adet siyah çelenk bırakılmıştır. Yukarıda anlatılan demeklere bakıldığında, Büyük Hukukçular Birliği, Ayasofya Demeği ve Büyük Güç Birliği Demeğinin Fatih ilçesinde aynı adreste bulunduğu, şüphelilerden Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Ergün POYRAZ, Muammer KARABULUT ve Oktay YILDIRIM'm bu demeklerin kuruluşlarında görev aldığı tespit edilmiştir.
Diğer taraftan şüphelilerden Oktay YILDIRIM'm Kuvva-i Milliye Demeğinin kumlusunda, Kemal KERİNÇSİZ de Milli Güç Platformunun kumlusunda görev aldığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla elde edilen tüm bu deliller; Uluslar arası Noel Baba Barış Konseyi, Büyük Hukukçular Birliği Demeği, Ayasofya Demeği, Büyük Güç Birliği Demeği, Kuvva-i Milliye Demeği, Kuvayı Milliye Demeği, Milli Güç Platformu ve Ulusal Birlik Platformunun "ERGENEKON" terör örgütüne bağlı sivil toplum kuruluşları olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla elde edilen tüm bu veriler, Dinamik-Ulusal Güç Birliği Kuvayı Milliye Dokümanında belirtilen, Ulusal Güç Birliği yerine çok benzer bir isim olan Büyük Güç Birliğinin kullanıldığı, bu birliğin liderliğini de BİR TÜRK KIZI olarak şüpheli Sevgi ERENEROL'un yaptığı açıkça anlaşılmıştır. Sevgi'nin oraya toplanmanın Türk Ortodoks Kilisesinin toplantıları normal yani resmi toplantılar" dediği, X ŞAHSIN "Ya işte bunun önceden de beri tahkikatı varmış" dediği, E.GURSES'in "Acaba bunun yurtdışındaki faaliyetleriyle ilgilimiydi. Sevgi'nin yaptığı tek şey Muzaffer Yüzbaşıyı gidip ziyaret etmek. Sevgi'nin orda toplanıyorlar tamam da.
Türkiye'de uluslararası platformda kaliteli servis verebilen ve güvenilir özelliğe sahip "Protokol Şirketi"nin bulunmadığı, günümüz dünyasında pek çok ülkenin bütçesini aşan bütçelere sahip dev şirketlerin bulunduğu, bu şirketlere servis verebilen "Uluslararası Halkla İlişkiler" ve "Protokol Şirketi"nin öneminin kendiliğinden ortaya çıktığı, Gerek uluslararası gerekse ulusal alanda protokol hizmetlerinin düzenlenmesi hizmetini üstlenecek olan şirketin, ilk etapta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının "Çay Bahçeleri" ve "Otopark" işletmeciliği ihalelerini alarak çok kısa sürede ekonomik güç kazanacağı, bu konuda Ali Müfit GÜRTUNA ile görüşme yapıldığı ve kendisinden gerekli desteğin sağlayacağı teminatının alındığı, Uluslar arası Protokol ve Halkla İlişkiler Şirketinin güçlü bir anonim şirket olarak faaliyete sokulması gerektiği, bu şirketin yönetim kurulu başkanlığına emekli bir kurmay albayın görevlendirilmesi gerektiği, güncel giriş şirketin kontrol ve faaliyetlerinin ise "Merkez Birim" tarafından denetlenmesi gerektiği, şirketten elde edilecek gelirin personel ve ofis giderleri karşılandıktan sonra başkanlık emrine ait olacağı belirtilmiştir. 39 sayfadan oluşmaktadır. DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE; Temmuz 2000 tarihli "TELEVİZYON ANALİZ" çalışmasının Kanal 6 televizyonunun ele alınarak hazırlandığı, hedefinin ise Doğu PERİNÇEK grubuna ait Ulusal TV kanalının olduğu, Ayrıca kurulacak olan özel televizyon kanalının kuruluş ve faaliyet aşamalarında karşılaşılabilecek sorunlardan bahsedildiği ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerinin sunulduğu, daha kaliteli yayın yapılabilmesi için haber ve eğlence programlarında aranılan kalite standartlannm belirlendiği, bunlann yanı sıra teknik kalite ve Rating problemlerinden bahsedildiği, Sonuç olarak da yayın hayatına yeni atılan Ulusal TV'nm yeniden yapılandınlması gerektiği, Ulusal TV ve Cumhuriyet Gazetesinin bir anonim şirket çatısı altında birleştirilmesinin hedeflenen başanya ulaşılmasını sağlayacağı ve mevcut medya kuruluşlan ile rekabet olanağı sağlayacağı belirtilmiştir.Beni alacaklar başka kim var orda alacaklar neyapacaklar. Kemal Alemdaroğlu falan geldi orada bana söyledikleri şey efendim sen toparlarsın bu işi bu işin başına geç bilmem ne gibilerinden tabi bu olmaz ben yalnız orda bir aklımıza bir şey geldi işte seninlede konuştuk galiba" "Fakat oda olmadı, şimdi orada da yine çeşitli fikirlerde insanlar bir araya geliyorlar işte Kemal Alemdaroğlu dediğin zaman Doğu Perinçek e yakın öbürünü dediğin zaman berikine yakın Tuncay Özkan tabi onun da televizyonu var Doğu Perinçek inde var efendim diyorlarki işte Kanal B oda bir Üniv. Ve bir noktada dinciler tepeleyecekler herkesi Baykal ıda tepeleyecekler o zaman ittifaklara ihtiyacı var. Zaman zaman bu toplantılara örgütün yönetici kadrosunu oluşturan Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN ve örgüt üyesi Emin GÜRSES'in de katıldığı tespit edilmiştir. Ondan randevu alıyorum, gelince birlikte konuşuruz.", sevilatasoy: 'perinçek hala alemdaroğlunu destekliyor mu", umitsayin: "Evet perinçek alemdarı destekliyor, onların da bilgileri var, bu aydmlıka kapak olursa korkunç olur." Şeklinde yazışma örgütün üniversite kesimini ne şekilde etkiledikleri ve kontrol altına alma girişimi içinde olduklarına örnek teşkil etmektedir.
Şey güzel, otel fena değil, nezih bir yer.” dediği, Mehmet Şener Eruygur’un “Güzel, iyi hadi bakalım.” dediği, Ali E.’ın “E işte arkadaşlar, katılım da fena değil. Halis dört tane de o aldı, 13 tane gönderdim Kadıköy’e diğerlerine de telefon açtık, işte alın üçer beşer tane diye bakalım ben de tahmin etmiyorum ama işte 45-46 tane de orada var olabildiğince satacağız” dediği, Yavuz’un “Tabi ben de bir yerden gidiyorum arkadaşlarıma gidiyorum eşime dostuma gidiyorum ben diyorum ki alacaksın başka şeyi yok bir Atatürk için alacaksın iki benim değerli arkadaşlarımsınız ben geliyorum ayaklarınıza diyorum tamam diyorlar Yavuzcuğum üç tane ver iki tane öyle satıyoruz komutanım satacağız yani satacağız o gece muhteşem bir gece yapacağız” dediği, Mehmet Şener Eruygur’un “… ” dediği, Yavuz’un “Sildim efendim sildim efendim şimdi 15 tane vardı Cihangir … Mehmet Şener Eruygur’un “On tane üniversiteye verdim” “Fon parasını yatıracaklar herhalde bir iki güne” “: …
Yalnız Yurdagül Hanım’ın, işte bir iki de kağıt verdi, onu da yanıma aldım, tam ayrıntısına bugün bakacağım.” “Yurdagül Hanım’ın anlattıkları tabi sizin anlattıklarınızla uyuşuyor ve çok kötü bir durum.” “Şimdi valla ciddi olarak tedbir almak gerekiyor, herhalde yani ayrılmasını mı istemek gerekecek, ne yapacak bilemiyorum. Mehmet Şener Eruygur’un “Yurdagül Hanım var, o geldi dün.” “Şeyle de görüştüm, Kaman’la da.” “Kaman işte bana bir iki şey verdi, kağıt verdi. SMS imi aldınız mı efendim” dediği, Mehmet Şener Eruygur’un “He aldım, aldım tamam teyit de ettiler zaten öyle bir hazırlık varmış” dediği, Sipahi Ü.’in “Evet doğru o bize de hemen geldi başka bir kanaldan eee şuanda şey videoları ayarlıyoruz onları gönderiyoruz” dediği, Mehmet Şener Eruygur’un “Göndereceksiniz tamam kesin mi” dediği, Sipahi Ü.’in “Kesin yok hiçbir sorun yok kesin şey gurubu eee bu Doğan Grubu dik durmayı kararlaştırmışlar” “Evet kesinlikle dik durcaklar çünkü kendi menfaatleri de var işin içerisinde ondan dolayı da yapıyorlar” dediği, Mehmet Şener Eruygur’un “Anladım, anladım” dediği, Sipahi Ü.’in “Yani anlatmama gerek yok siz biliyorsunuz” “Fakat şey paşam Türkiye için iyi bir şey” “Başardık paşam amaç biraz buydu oldu peki ben Dursun beyi aradım sizi bulamayınca ona söyledim” “… CHP milletvekili olur, aynı zamanda bize delegelik yapabilir mi, onu da bilmiyorum ki!
Şüpheli Mehmet Şener Eruygur 2004 yılında Jandarma Genel Komutanlığından emekli olduğunu, 2 yıldır ADD’nin Başkanlığını yaptığını, şüphelilerden Sevgi Erenerol'un kendisini iki defa aradığını, bir seferinde kilisede bir toplantıya davet başarı bet ettiğini ancak gitmediğini, ikincisinde ise şüpheli Ergün Poyraz ‘ın gözaltına alındığında yardımcı olmasını istediğini, fakat kendisinin yardım etmediğini, şüpheli Veli Küçük'ü tanıdığını, kendisinden çok küçük rütbeli biri olduğunu, karşılaştıklarında selamlaştıklarını, ideolojik olarak da kendisine yakın hissetmediğini, şüpheli Levent Ersöz 'ü tanıdığını, Bursa bölge komutanı olduğunu, denetlemede kendisini beğendiği için İstihbarat Başkanı olarak atanmasını uygun bulduğunu, bir sene birlikte çalıştıklarını, çalışkan birisi olduğunu, şüpheli Hasan Atilla Uğur‘un 2 sene Teknik Daire Başkanlığında çalıştığını, kendisini işini iyi yapan insan olarak bildiğini, kendisinin şüpheli Hasan Atilla Uğur 'dan çıkan görüntü ve ses kayıtlarının alınması için herhangi bir talimat vermediğini ve bilgisinin olmadığını, şüpheli Ergün Poyraz 'ı Necip Hablemitoğlunun öldürülmesinden dolayı tanıdığını, konu ile alakalı olarak bilgi vereceklerini, sonra Şengül H. ile birlikte geldiklerini, daha sonra şüpheli Ergün Poyraz ‘ın zaman zaman yanına gelip gittiğini, bazen de yazdığı kitapları takdim etmek için geldiğini, arkadaşlarının takip ettiğini, daha sonra herhangi bir sonuç çıkmadığını, İçişleri Bakanlığının da bu olayı bildiğini ve takip ettiğini, şüpheli Ergün Poyraz 'ın para karşılığı iş yapıp yapmadığını bilmediğini, kendisinin genel komutan olduğu için alt seviyedeki işlerle haberinin olmadığını, bu yüzden bilgi ve ilgisinin olmadığını, ancak kendisinin çalışkan, atak biri olduğunu, güvenlik problemi için de müracaat ettiğini, hasta olduğunu bildiğini, şüpheli Ümit Sayın 'ı Orduevinde şüpheli Hurşit Tolon‘nun tanıştırdığını, iki vesile ile kendisi ile görüştüğünü, birincisinde kitap takdimi ikincisi de ise Anıl Ç.
Latest Sermon:
“Excelling in the Grace of Giving”
December 1, 2024
In-person Location
River City Middle School
6300 Hull Street Road
Richmond, Virginia 23224